Sen, siktirip giderken ben şöyle bir bakacağım arkandan. Sen giderken bokların teker teker düşecek yere. Sağa sola bakacaksın, bir kimse var mı diye bakacaksın. Kimsenin yüzünü göremeyecek kendi kendine gülümseyeceksin. Tüm yapaylığı ile!
Sonra arkana baktığında o bokları çamur zannedeceksin. Eğilip eline aldığında, “Ne kadar da yumuşak!” diyeceksin. Benim midem bulanacak, o halini gördüğünde. Seninle gurur duymayacak, içimden dalga geçeceğim.
Ellediğin çamurlarını bırakıp, kirli ellerle kolyene süreceksin. Kolyenden kalbine işleyecek ve kalbin pisliklerin içinde havasız kalacak. Ama öyle güzel alışacak ki sen rahatsız olmayacaksın.
Boklar yüze dursun, senden kan alınması gerekecek. Kolundaki enjektöre sulu boklar gelecek. Herkes şaşıracak kalacak ama bunu ben yüzüne vurmayacağım!
Gülçin buna bayıldı sevgili Hilal çok sık giremiyorum maalesef bloga ama en bir sevdiklerimdensin sevgiler
BeğenLiked by 1 kişi
🙂 Çoook teşekkür ederim!!!
BeğenLiked by 1 kişi
Dediğin gibi arkadaşım, aslında Goethe nin dediği gibi; “Bu dünya hassas kalpler için bir cehennemdir.”
BeğenLiked by 2 people
İlgin beni çok mutlu etti. İlk defa öfke dolu bir yazı yazıyorum! 🙂 Çok teşekkür ederim! Sevgiyle kal 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Biliyorum, keşke konuşabilseydim seninle bu kızgınlığını diye düşündüm.
BeğenLiked by 1 kişi
Düşünmen bile beni iyi hissettirdi. Teşekkür ederim! Emin ol, rahatladım ve duruldum… İyi oldu böylesi 🙂
BeğenLiked by 1 kişi